19 Şubat 2012 Pazar

Webrazzi E-ticaret'12 ve Etohum Startup Turkey Etkinliklerinin Ardından

Geçtiğimiz günlerde, Türkiye e-ticaret sektöründe önemli yerleri olan iki etkinlik, ardı ardına gerçekleşti. Bu etkinliklerin ilki olan Webrazzi E-ticaret'12 etkinliği, önceki yıllara göre çok daha yoğun bir katılımcı ve konuşmacı içeriği ile düzenlendi. Etkinlikte söz alan konuşmacıların verdikleri bilgilere buradan ulaşabilirsiniz. Dikey sitelerin aylık milyon TL düzeyinde cirolara ulaşmış olması, tüm katılımcıların geleceğe daha olumlu bakmasına katkıda bulunması açısından son derece önem taşıyor.

Bir diğer etkinlik ise Etohum'un girişimci eğitimi kampı Startup Turkey ismi ile organize edildi. Girişimcilerin ve yatırım fonu temsilcilerinin yanı sıra birçok e-ticaret profesyonelinin katılım gösterdiği bu organizasyon, özellikle sektör yöneticileri ile bağlantı kurmak için de önemli bir platform haline geldi. Yatırımcıların sohbetinden arta kalan şu söz, sanırım herkesin aklında yer etti: 'Ciro, beyhudedir; kar aklı selimliktir, fakat nakit ise gerçek kraldır.' Yatırım firmalarının temsilcileri; yatırım yapacakları girişimcilerde aradıkları özellikler olarak projeye tutkuyla inanmak, sektörel bilgi düzeyinin yüksekliği ve işi planlayabilmeyi gördüklerini belirttiler. Yeni bir girişim projesine değer biçerken referanslara, takımın kapasitesine, diğer ülkelerdeki benzer projelerin performansına ve iş planındaki projeksiyonların gerçekçiliğine dikkat edildiği ifade edildi. Tohum sermayesi arayan yeni girişimcilik projeleri veya fikirleri için daha sonraki dönemlerde alınacak yatırımları göz önüne alınarak ortaklık oranlarının iyi düşünülmesinin altı çizildi. Hisse çoğunluğunun girişimcide olmadığı projelerde motivasyonun ve haliyle başarının çok zor olduğuna vurgu yapıldı. Bu arada etkinliğin arkasından yabancı basında çıkan haberlerde Türkiye konusunda ilginç saptamalara yer verilmiş.

Dünya'da BRIC ülkeleri olarak adlandırılan büyüyen pazarlar (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) son dönemde tüm yatırım şirketlerinin gözdesi. Bu seneye kadar BRIC ülkelerinde yatırımlara başlayan ve 2012 itibariyle Türkiye üzerine de planları olduğunu ifade eden Accel Partners'tan Adam Valkin'in Startup Turkey'deki sunumunda kullandığı bir slayttan aldığım aşağıdaki özet tablo; Türkiye isminin de neden artık bu ülkelerle birlikte anılmaya başladığını açıklamıyor mu?

15 Şubat 2012 Çarşamba

Amazon.com'un E-Ticaret Sektörüne Katkıları

1995 yılında ABD'de Online bir kitapçı olarak faaliyete başlayıp dünyanın en büyük e-ticaret şirketi haline gelen Amazon.com'u biraz daha yakından tanımak ister misiniz? İlk net karlılığına kurulduktan 6 yıl sonra ulaşabilen, dünyadaki kitap satışlarının %20'sinin Online hale gelmesini sağlayanların başında gelen ve 2011 yılı cirosu 48 milyar doları aşan global bir firma. Richard Brandt'in yazdığı Tek Tıkla: Jeff Bezos ve Amazon.com'un Yükselişi (One Click: Jeff Bezos and the Rise of Amazon.com) kitabı, aslında şirketin hikayesi üzerinden ABD e-ticaret sektörünün son 15 yılını özetliyor. İlk Online satış fikrinin ortaya çıkışından, yazılım ve lojistik süreçlerinin oluşturulmasına ve yatırımcı ilişkileri ile borsaya açılmaya kadar; her girişimcinin aklında tutması gerekenleri yol haritası şeklinde biraraya getiriyor. Aynı zamanda e-ticaret sitelerinde yaygın olarak kullanılan bir çok fonksiyonun da nasıl ortaya çıktığını öğrenmemizi sağlıyor.

İnternet girişimcilerinin biraz da şansın yardımıyla projelerini ortaya çıkardıkları gibi hikayeler, malesef çok fazla ilgi görüyor. Ve gerçekte e-ticaret girişimcilerinin ciddi altyapıları olduğu üzerinde pek durulmuyor. Oysa Amazon.com'un kurucusu Jeff Bezos da onlardan biri: dedesinin, İnternet'in atası diyebileceğimiz ARPANET'i yaratan kurumda roketler üzerine çalışan bir bilim adamı olduğunu; Bezos'un bilgisayarlar ile ilk kez 1975 yılında ilkokulda okurken tanıştığını ve Princeton Üniversitesi'ni onur derecesi ile bitirdiğini gözden kaçırmamak gerekli.

Amazon.com'un e-ticaret dünyasına kazandırdığı ilklerden bazıları ise şöyle:
- ürün açıklaması için özel editöryel destek sağlama
- tek tıkla sipariş (1-click ordering) verebilme özelliği
- Online sipariş takip sistemi
- gelir ortaklığı modeli (associates)
- arama sonuçlarını cache'leyerek sitenin yüklenmesini hızlandırma
- global düzeyde e-okuyucu yaygınlığı: kindle
- sanal sistem yönetimi ve ürün altyapı API'sini açık hale getirme (web services)

Son yıllarda dünyadaki ticaret hacmi içerisinde çok ciddi bir orana ulaşan e-ticaret sektörü, artık yoğun tartışmaların da odağında yer alıyor. Brandt, özellikle patent ve vergi konularındaki tartışmaları kitaba dahil ederek içeriği güncel tutmayı başarmış.

5 Şubat 2012 Pazar

Büyük Perakendecilerde E-Ticaret Sancıları

Günümüzde e-ticaret siteleri sayesinde tüketiciler, istedikleri zaman kolayca her tür ürün hakkında detaylı araştırma yapma fırsatına sahip. Üstelik fiziksel mağazaların operasyonel giderleri ile karşılaştırılamayacak maliyetleri sebebiyle e-ticaret sitelerindeki fiyatların daha rekabetçi olduğu su götürmez bir gerçek. Bu iki dinamik sayesinde artan Offline - Online rekabeti, klasik perakendecileri artık ciddi şekilde etkilemeye başladı. Büyük metrekarelerde hizmet veren klasik perakendeciler (big box retailer) tarafında son dönemde dünya çapında konuşulan iki gelişme var: Best Buy, ABD’de ciddi şekilde sorun yaşamaya başlarken, e-ticarete yıllardır uzak duran Avrupa devlerinden Media Markt, Online satışa geçti.

Perakende sektöründe, vergisel konular sebebiyle devlet düzeyinde de tartışılmaya başlanan bu rekabet, gitgide daha önemli hale geliyor. Klasik perakende ve e-ticaret arasında yaşanan rekabetin iki önemli odağını, aşağıdaki gibi toparlamaya çalıştım:

- Fiziksel mağaza perakendeciliğinde yıllardır stratejilerin odağında, öncelikle potansiyel müşterileri mağazaya çekmek yer alıyor. Lokasyonun en önemli faktör olduğu bu klasik stratejide, zararına satılan ürünlerin tanıtımı yapılarak tüketici mağazaya getiriliyor. Fakat İnternet sayesinde ön araştırmanın artan gücü ve fiziksel mağazalardaki satış temsilcilerinin bunaltan ek satış gayreti nedeniyle tüketicilerin ortalama sepeti değeri beklenildiği şekilde gelişmiyor. Özellikle yeni açılan AVM’lerde yer alma üzerine yoğunlaşılan teknoloji marketi sektöründeki büyümenin AVM sayısındaki artışa paralel olarak gerçekleştiğini ifade edebiliriz. Son dönemde ortaya çıkan temel sorun ise fiziksel kiralama bedellerinin artışı ile birlikte karlılıkların azalmış olmasında yatıyor.

- Uzun yıllar önce bayiler ve teknoloji marketler arasında yaşanan soğuk savaşın bir benzeri şimdi e-ticaret ve teknoloji marketler arasında yaşanıyor. Beyaz eşyada şimdilik ağırlık bayilerde olsa da çok değil 8 yıl önce bu konudaki öngörülerin ne derece tuttuğunu görüyoruz. E-ticaret gelirleri tüketicilerin taleplerinin artışı ile birlikte daha ciddi büyüklüklere ulaştıkça Türkiye perakende sektörünün profilinin önümüzdeki 10 yıl içerisinde ciddi bir değişime uğrayacağı kaçınılmaz. Bayiler konusundaki ek bir tartışma da spotçulardan yapılan alımlar konusunda üreticileri de doğrudan konunun muhattabı yapıyor. Aslında yerli üreticilerin oluşturduğu Online alışveriş sitesi süreci, hala bayilere katma değer yaratma mekanizmasını destekliyor.

Büyük perakendeciler, gelecekte nasıl ayakta kalacak?

- öncelikle fiziksel mağazalarındaki alışveriş tecrübesini geliştirmek / zenginleştirmek üzerine stratejiler geliştirmeyi deneyecekler.
- e-ticaret ve fiziksel satış gibi birçok noktada tüketici ile buluştukları çok kanallı yapılarının stratejisini bütünsel bir perspektifte kurgulamak durumunda kalacaklar.
- e-ticaret sitelerini sıradan bir mağazaları gibi değil, klasik yapıları dışında farklı bir sürece sahip şekilde kurgulamaları gerekecek.
- İnternete sürekli bağlı, akıllı mobil cihazların tüketicilere sağladığı avantajları, hızla yükselen mobil ödeme / ticaret sistemleri gibi fonksiyonlarla kendi alışveriş kurgularına eklemleyerek iş potansiyellerini artırmaya çalışacaklar.